Gta Vice City
1 sayfadaki 1 sayfası
Gta Vice City
Playstation
konsolunun kıymetini, bilgisayarım bozulunca anladım. Nankörlük
yaptığımın farkındayım. Şu anda da klavyemin tuşlarına basarken, kim
bilir bilgisayarım içinden bana neler söylüyordur. Haklı da. Sen git
oyunlarda minicik teklemeler oluyor diye tonlarca oyunu oynama,
arkadaşından konsolunu geri al ve oyunlara dal. Bu mudur yani bilgisayar
sevgisi? Değildir. Peki ben neden böyle saçma şeyler yazıyorum? Bakın
orasını ben de bilmiyorum. Geçen sene GTA 3 çıktı ve devir değişti
(mertlik bozuldu da denebilirdi, ben demememeyi tercih ettim hehe). Oyun
tonlarca sattı, bu tarz oyunlara değişik bir bakış açısı getirdi.
Aradan 1 sene geçmesine rağmen oyun halen aynı heyecanla oynanıyor. Bunu
kendi gözlerimle gördüm. Halen arkadaşlarım ağızlarından köpükler
saçarak bu oyunu oynamaktalar, halen de gördükleri karşısında şaşıranlar
var (balık hafızası olayı herhalde). Şimdi Vice City var. Büyük
ihtimalle herkes çoktan alıp oynamıştır bile. Benim oynamam biraz geç
oldu denebilir.
Oyun aslında aynı oyun. Pek birşeyin değiştiğini
söyleyemem genel olarak. Sadece mekan değişmiş ve birkaç ufak eklenti
yapılmış. Ufak eklentilerden kastım, yeni kullanılabilir araçlar ve eski
araçlara eklentiler. Şimdi diyeceksiniz "motorun neresi küçük?" diye
ama, olsun ben öyle demek istiyorum
Oyun Florida'da geçiyor.
Hem de en meşhur mekanı Miami'de. Aynen Miami Vice dizisinde olduğu gibi
bir atmosfer sizleri bekleyecek. Çünkü oyun 1980'lerde geçiyor. Biz
Tommy Vercetti'yiz. Uyuşturucu işinde başarısız olmuş bir karakteriz.
Paramızı kaybetmişiz ve mafya babası yakamıza yapışmadan, işleri yeniden
yoluna koymamız gerekiyor. Tabi bunu yapmak için iz sürmek gerekli. İz
sürmek için de çevreden bilgi toplamak gerekli. Çevreden bilgi toplamak
için güvenilir adamlarınız ve bağlantılarınız olması gerekli. Bunlar
için ise birisinin yanında çalışmanız, ona kendinizi sevdirmeniz
gerekli. GTA 3'den hatırlayacağınız ufak patronlardan aldığınız
görevleri biliyorsunuz. İşte burada da aynen bu tarz patronlardan
görevler alarak, iz sürüyorsunuz.
Artık görevleriniz daha
eğlenceli hale gelmiş. Şehir dizaynı tamamen o tarihe göre yeniden
düzenlenmiş. Diğer oyundan bildiğimiz gibi, bazı yerlerde özel binalar
ve değişik mekanlar var. İşte görevleriniz bu özel mekanlarda artık
genellikle. Yani yol ortası veya buna benzer sıradan yerlerde görev
vermek yerine, değişik mekanlarda görevlerinizi tamamlıyorsunuz. Bu da
oyunu daha eğlenceli yapıyor. Mesela bir suikast görevinde, hedefi
öldürmek için bir sürü alternatifiniz oluyor. Bot ile yaklaşmak, çatıdan
atlamak, araba çalıp ezmek, golf sopası ile saldırmak falan filan.
Artık siz nasıl isterseniz, nasıl bir kişiliğiniz varsa ona göre
görevleri bitirebiliyorsunuz. Bu diğer oyunda da böyleydi tabi ama bunda
daha bir eğlenceli olmuş.
Oyunda siz belaya bulaşmasanız bile,
bela sizi bulup bir güzel bulaşıyor. Artık motorsiklet ve helikopter
gibi araçlar kullanabiliyorsunuz. Motorsiklet iyi hoş da ben helikopter
olayına henüz giremedim. Zaten çok da fazla oynamaya vaktim olmadı.
Polisler biraz daha zorlu hale gelmişler, ama artık daha mantıklı
davranıyorlar. Sizi yakalamak uğruna tüm trafiği altüst etmek gibi bir
olaya daha az giriyorlar artık. Mantık eklemişler demek ki polislere
birazcık. Ayrıca oyunda kendinize mülk satın alabiliyorsunuz. İleride bu
mülkleri korunmak amacıyla kullanabiliyorsunuz. Bunların arasında
striptiz klüpleri, bot kiralama yerleri, motorsiklet klübü falan var.
Güzel bir olay tabi. Yenilik açısından.
Grafik olarak öyle fazla
bir gelişme yok. Etraf daha kalabalık ve daha bir gerçekçi görünmekte.
Ağaçlar ve binalar daha bir gerçeğe yakınlar ve daha sık ve yüksekler.
Yayalar adam gibi yürüyorlar ve saçmalamaktan uzaklar. Binaların içine
girdiğinizde kamera biraz saçmalasa da hemen toparlanabiliyor. İç
tasarımlar da fena değiller. Ama asıl iş dış tasarımlarda. Artık ara
sokak sayıları falan artırılmış. Daha ateşli kovalamaca sahneleri
yaşanması için birebir bir özellik. Ayrıca artık daha uzağı görebilmeniz
mümkün. Kısaca bu oyun Playstation 2'nin tüm nimetlerinden
faydalanabiliyor. Oyunda isterseniz blur efektini kapatabiliyorsunuz.
Performansa etki ediyor mu bilmiyorum, ama kapatmasanız daha iyi. Çok
hoş oluyor o efektle çünkü oyun.
Seslendirme dediğimiz zaman,
biraz durmak lazım bu oyun için. Özellikle karakter seslendirmeleri çok
başarılı. Zaten karakterleri seslendirenler de gerçek mafya filmlerinde
seslendirme yapan kişiler. Bu nedenle karakter seslendirmeleri atmosfere
acaip katkıda bulunuyor. Bilmiyorum sıradan birisi seslendirseydi neler
olurdu ama bu adamlar bu işi biliyorlar, bundan eminim. Ayrıca müzik
olarak da, o zamanların hit parçalarını çalan bir dolu radyo istasyonu
emrinize amade oluyor. Herkes kendine bir hit radyo istasyonu seçecektir
büyük ihtimalle çünkü her zevke uygun bir istasyon bulmak mümkün. Benim
en sevdiğim istasyon, benzin istasyonuydu diyorum, ve bu iğrenç
espriyle yazımı bitiriyorum arkadaşlar. Çüüz.
konsolunun kıymetini, bilgisayarım bozulunca anladım. Nankörlük
yaptığımın farkındayım. Şu anda da klavyemin tuşlarına basarken, kim
bilir bilgisayarım içinden bana neler söylüyordur. Haklı da. Sen git
oyunlarda minicik teklemeler oluyor diye tonlarca oyunu oynama,
arkadaşından konsolunu geri al ve oyunlara dal. Bu mudur yani bilgisayar
sevgisi? Değildir. Peki ben neden böyle saçma şeyler yazıyorum? Bakın
orasını ben de bilmiyorum. Geçen sene GTA 3 çıktı ve devir değişti
(mertlik bozuldu da denebilirdi, ben demememeyi tercih ettim hehe). Oyun
tonlarca sattı, bu tarz oyunlara değişik bir bakış açısı getirdi.
Aradan 1 sene geçmesine rağmen oyun halen aynı heyecanla oynanıyor. Bunu
kendi gözlerimle gördüm. Halen arkadaşlarım ağızlarından köpükler
saçarak bu oyunu oynamaktalar, halen de gördükleri karşısında şaşıranlar
var (balık hafızası olayı herhalde). Şimdi Vice City var. Büyük
ihtimalle herkes çoktan alıp oynamıştır bile. Benim oynamam biraz geç
oldu denebilir.
Oyun aslında aynı oyun. Pek birşeyin değiştiğini
söyleyemem genel olarak. Sadece mekan değişmiş ve birkaç ufak eklenti
yapılmış. Ufak eklentilerden kastım, yeni kullanılabilir araçlar ve eski
araçlara eklentiler. Şimdi diyeceksiniz "motorun neresi küçük?" diye
ama, olsun ben öyle demek istiyorum
Oyun Florida'da geçiyor.
Hem de en meşhur mekanı Miami'de. Aynen Miami Vice dizisinde olduğu gibi
bir atmosfer sizleri bekleyecek. Çünkü oyun 1980'lerde geçiyor. Biz
Tommy Vercetti'yiz. Uyuşturucu işinde başarısız olmuş bir karakteriz.
Paramızı kaybetmişiz ve mafya babası yakamıza yapışmadan, işleri yeniden
yoluna koymamız gerekiyor. Tabi bunu yapmak için iz sürmek gerekli. İz
sürmek için de çevreden bilgi toplamak gerekli. Çevreden bilgi toplamak
için güvenilir adamlarınız ve bağlantılarınız olması gerekli. Bunlar
için ise birisinin yanında çalışmanız, ona kendinizi sevdirmeniz
gerekli. GTA 3'den hatırlayacağınız ufak patronlardan aldığınız
görevleri biliyorsunuz. İşte burada da aynen bu tarz patronlardan
görevler alarak, iz sürüyorsunuz.
Artık görevleriniz daha
eğlenceli hale gelmiş. Şehir dizaynı tamamen o tarihe göre yeniden
düzenlenmiş. Diğer oyundan bildiğimiz gibi, bazı yerlerde özel binalar
ve değişik mekanlar var. İşte görevleriniz bu özel mekanlarda artık
genellikle. Yani yol ortası veya buna benzer sıradan yerlerde görev
vermek yerine, değişik mekanlarda görevlerinizi tamamlıyorsunuz. Bu da
oyunu daha eğlenceli yapıyor. Mesela bir suikast görevinde, hedefi
öldürmek için bir sürü alternatifiniz oluyor. Bot ile yaklaşmak, çatıdan
atlamak, araba çalıp ezmek, golf sopası ile saldırmak falan filan.
Artık siz nasıl isterseniz, nasıl bir kişiliğiniz varsa ona göre
görevleri bitirebiliyorsunuz. Bu diğer oyunda da böyleydi tabi ama bunda
daha bir eğlenceli olmuş.
Oyunda siz belaya bulaşmasanız bile,
bela sizi bulup bir güzel bulaşıyor. Artık motorsiklet ve helikopter
gibi araçlar kullanabiliyorsunuz. Motorsiklet iyi hoş da ben helikopter
olayına henüz giremedim. Zaten çok da fazla oynamaya vaktim olmadı.
Polisler biraz daha zorlu hale gelmişler, ama artık daha mantıklı
davranıyorlar. Sizi yakalamak uğruna tüm trafiği altüst etmek gibi bir
olaya daha az giriyorlar artık. Mantık eklemişler demek ki polislere
birazcık. Ayrıca oyunda kendinize mülk satın alabiliyorsunuz. İleride bu
mülkleri korunmak amacıyla kullanabiliyorsunuz. Bunların arasında
striptiz klüpleri, bot kiralama yerleri, motorsiklet klübü falan var.
Güzel bir olay tabi. Yenilik açısından.
Grafik olarak öyle fazla
bir gelişme yok. Etraf daha kalabalık ve daha bir gerçekçi görünmekte.
Ağaçlar ve binalar daha bir gerçeğe yakınlar ve daha sık ve yüksekler.
Yayalar adam gibi yürüyorlar ve saçmalamaktan uzaklar. Binaların içine
girdiğinizde kamera biraz saçmalasa da hemen toparlanabiliyor. İç
tasarımlar da fena değiller. Ama asıl iş dış tasarımlarda. Artık ara
sokak sayıları falan artırılmış. Daha ateşli kovalamaca sahneleri
yaşanması için birebir bir özellik. Ayrıca artık daha uzağı görebilmeniz
mümkün. Kısaca bu oyun Playstation 2'nin tüm nimetlerinden
faydalanabiliyor. Oyunda isterseniz blur efektini kapatabiliyorsunuz.
Performansa etki ediyor mu bilmiyorum, ama kapatmasanız daha iyi. Çok
hoş oluyor o efektle çünkü oyun.
Seslendirme dediğimiz zaman,
biraz durmak lazım bu oyun için. Özellikle karakter seslendirmeleri çok
başarılı. Zaten karakterleri seslendirenler de gerçek mafya filmlerinde
seslendirme yapan kişiler. Bu nedenle karakter seslendirmeleri atmosfere
acaip katkıda bulunuyor. Bilmiyorum sıradan birisi seslendirseydi neler
olurdu ama bu adamlar bu işi biliyorlar, bundan eminim. Ayrıca müzik
olarak da, o zamanların hit parçalarını çalan bir dolu radyo istasyonu
emrinize amade oluyor. Herkes kendine bir hit radyo istasyonu seçecektir
büyük ihtimalle çünkü her zevke uygun bir istasyon bulmak mümkün. Benim
en sevdiğim istasyon, benzin istasyonuydu diyorum, ve bu iğrenç
espriyle yazımı bitiriyorum arkadaşlar. Çüüz.
erensipahi- ADMİN
-
Burcunuz : Mesaj Sayısı : 90
Kayıt Tarihi : 20/07/09
Yaş : 27
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz