AY OLMASA NELER OLURDU...
1 sayfadaki 1 sayfası
AY OLMASA NELER OLURDU...
Uydumuz Ay olmasaydı şu anda bambaşka bir formda, bambaşka bir çevrede yaşıyor olurduk. Tabi eğer “yaşam” diye bir şey kalacak olsaydı!
İnsanoğlu, tarihine kendisi yön verdi. Ancak tabii bu sürecin oluşmasında çevre şartları da en az insanoğlunun kendisi kadar büyük rol oynadı. Güneş sisteminin oluşumu dünyanın evrimleşmesinin en dramatik süreci. Dünyanın oluşum sürecindeki son ziyaretçisi Mars gezegeni büyüklüğünde bir asteroitti. Bu sırada dünya tarihinin akışı belirleyecek bir olay gerçekleşti. Binlerce kilometre hızla dünyaya çarpan bir astereoit, bir ateş çemberinin oluşmasına, devamında da bu çarpmanın kuvvetiyle uzaya sıvı formunda dev kayanın fırlamasına sebep oldu.
Ay olmasaydı “duyamazdık”
Bu oluşum birleşerek dünyanın yörüngesine oturdu. Formun soğumasıysa şu anda Ay olarak bildiğimiz dünyanın uydusunu oluşturdu. İşte uydumuzun hikayesi. Ay böyle oluştu. Peki ya oluşmasaydı ne olurdu?
Aysız bir dünyada öncelikle günler kısalır, bir gün yaklaşık sekiz saat uzunluğunda olurdu. Atmosfer farklılaşır, örneğin havadaki oksijen miktarı şimdikinden çok daha fazla ve yoğun olurdu. Batıdan ve doğudan esecek anormal şiddetteki rüzgarlar ve kuvvetli fırtınalar okyanusların şimdiki kadar sakin kalmasına izin vermezdi.
En önemlisi Dünya üzerindeki hayat da uydumuzun olmayışından etkilenecekti. Örneğin bitkiler kuvveli rüzgârlar dolayısıyla yere yapışık olarak büyüyecek, ağaçlar olmayacaktı. Bitkilerin yaprakları güneş ışığını yakalayabilmek için silindirik bir hal alacaktı. Peki ya hayvanlar? Şu andaki gibi yerden yüksekte ve boynunu kullanabilecek türde hayvan görmek pek de mümkün olmazdı. Hayvanlar daha kısa ve güçlü bir yapıya, örneğin kaplumbağa gibi korunabilecekleri kabuğa, yani bir zırha ihtiyaç duyacaklardı. Oksijenin fazla oluşundan dolayı bolizmaları hızlı işleyecek, bu durum da dünyanın olağan evriminin hızlanmasına neden olacaktı. Diğer yandan Ay’ın olmaması, beraberinde sonu gelmeyecek bir kuraklık ve buzul çağını getirecek, bu da en fazla insanoğlunun yapısına etki edecekti. Buzul çağında, kuraklıkla yaşayan insanın evrimi de bugünkünden farklı oluşacaktı. Örneğin kuvvetli rüzgârlar sebebiyle duyma yetisine sahip olmayacaktık. Dolayısı ile konuşmak yerine işaretler ile anlaşacaktık. Bu da yetenek ve zekâ gibi kavramların da gelişimini büyük ölçüde etkiliyecekti. Sonuçta medeniyetleşme yolunda sekteye uğrayacaktık. İşin özü şu ki; “uydumuz” Ay olmasaydı, Dünya da dünya olmayacaktı
İnsanoğlu, tarihine kendisi yön verdi. Ancak tabii bu sürecin oluşmasında çevre şartları da en az insanoğlunun kendisi kadar büyük rol oynadı. Güneş sisteminin oluşumu dünyanın evrimleşmesinin en dramatik süreci. Dünyanın oluşum sürecindeki son ziyaretçisi Mars gezegeni büyüklüğünde bir asteroitti. Bu sırada dünya tarihinin akışı belirleyecek bir olay gerçekleşti. Binlerce kilometre hızla dünyaya çarpan bir astereoit, bir ateş çemberinin oluşmasına, devamında da bu çarpmanın kuvvetiyle uzaya sıvı formunda dev kayanın fırlamasına sebep oldu.
Ay olmasaydı “duyamazdık”
Bu oluşum birleşerek dünyanın yörüngesine oturdu. Formun soğumasıysa şu anda Ay olarak bildiğimiz dünyanın uydusunu oluşturdu. İşte uydumuzun hikayesi. Ay böyle oluştu. Peki ya oluşmasaydı ne olurdu?
Aysız bir dünyada öncelikle günler kısalır, bir gün yaklaşık sekiz saat uzunluğunda olurdu. Atmosfer farklılaşır, örneğin havadaki oksijen miktarı şimdikinden çok daha fazla ve yoğun olurdu. Batıdan ve doğudan esecek anormal şiddetteki rüzgarlar ve kuvvetli fırtınalar okyanusların şimdiki kadar sakin kalmasına izin vermezdi.
En önemlisi Dünya üzerindeki hayat da uydumuzun olmayışından etkilenecekti. Örneğin bitkiler kuvveli rüzgârlar dolayısıyla yere yapışık olarak büyüyecek, ağaçlar olmayacaktı. Bitkilerin yaprakları güneş ışığını yakalayabilmek için silindirik bir hal alacaktı. Peki ya hayvanlar? Şu andaki gibi yerden yüksekte ve boynunu kullanabilecek türde hayvan görmek pek de mümkün olmazdı. Hayvanlar daha kısa ve güçlü bir yapıya, örneğin kaplumbağa gibi korunabilecekleri kabuğa, yani bir zırha ihtiyaç duyacaklardı. Oksijenin fazla oluşundan dolayı bolizmaları hızlı işleyecek, bu durum da dünyanın olağan evriminin hızlanmasına neden olacaktı. Diğer yandan Ay’ın olmaması, beraberinde sonu gelmeyecek bir kuraklık ve buzul çağını getirecek, bu da en fazla insanoğlunun yapısına etki edecekti. Buzul çağında, kuraklıkla yaşayan insanın evrimi de bugünkünden farklı oluşacaktı. Örneğin kuvvetli rüzgârlar sebebiyle duyma yetisine sahip olmayacaktık. Dolayısı ile konuşmak yerine işaretler ile anlaşacaktık. Bu da yetenek ve zekâ gibi kavramların da gelişimini büyük ölçüde etkiliyecekti. Sonuçta medeniyetleşme yolunda sekteye uğrayacaktık. İşin özü şu ki; “uydumuz” Ay olmasaydı, Dünya da dünya olmayacaktı
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz